Mesela 26 Mayıs 2002'de (batı astrolojisine göre) 5° Yay burcunda bir ay tutulması yaşanmıştı. 26 Mayıs 2021'de de yine 5° Yay burcunda bir ay tutulması yaşanacak. 19 senede bir benzer temalı şeyleri yaşamamız bu yüzden söz konusu olabilir. Tabii ki diğer gezegenlerin o esnada ne gibi gündemleri, görünümleri olduğu temanın tonunu değiştirebilir. Gökyüzünün herhangi bir anı bir daha tastamam aynı görünümlerle karşımıza çıkmaz.
(Dünyanın ekseninin çizdiği çemberin tam turunu tamamladığı 26 bin yılda bir gökyüzündeki gezegen görünümleri tekrarlanır ve bu süre de vedik kültürde yuga adı verilen çağ değişimlerini gösterir. Bu inanışa göre dünya 26 bin yılda bir reset görerek bambaşka şartlara sahip başka bir yere dönüşür. Bu bambaşka ve uzun bir konu olduğu için burada kesiyorum)
Bir süredir Covid sebebiyle ailecek karantinadaydık. İlginç sayılabilecek kadar gecikmeli bir şekilde benim de testim pozitif çıktı. Hastalığıma veya iyileşme sürecine dikkat çekmek adına değil, nasıl da 19 sene öncekiyle benzer haller yaşadığımı anlatmak için bunu yazıyorum.
19 sene evvel yine bu zamanlar, ne olduğu anlaşılamayan bir hastalığın ilginç belirtileriyle uğraşmıştım. Bu hastalık anlaşılmaz bir şekilde de iyileşmişti. Garip bir şekilde başlamış; garip bir şekilde de gitmişti. O zaman 20'lerimde olduğum için yaşıma göre manasız olan, dinlenir haldeyken başlayan çarpıntılarım oluyordu. Uykumun arasında 120 atan nabızla nefes nefese uyanıyordum. O zaman doğru protokol uygulandı mı yoksa uygulananı yanlış mı hatırlıyorum, bilemiyorum. Okuyanlar arasında sağlıkçılar varsa beni bağışlasın. Hipertiroid olabilir diye kan testleri yapıldı ve hipertiroid bulguları ortaya çıktı ama boğazımda şişlik olmadığı için miydi, testlerimde çelişkili sonuçlar mı vardı bilmiyorum; bir de boğazıma iyot yükleme testi yapıldı. Böylece subakut tiroidit (tiroit iltihabı) olduğum söylendi. Bir virüsün buna sebep olduğunu söyledi doktorum. Yakın geçmişte ateşli bir hastalık geçirdiysem olurmuş. Hiç öyle bir hastalık geçirmemiştim. Tropik bölgelerde, yağmur ormanlarında gezdiğim bir dönem olmuştu. Oralarda zehirli bir böcek ısırdı da fark etmedik heralde diyip konuyu kapatmıştık. Çarpıntım da bir süre sonra kendiliğinden geçmişti.
Tam 19 sene sonra yine, bu sefer en azından adı konmuş bir virüsle, Covid'le uğraştım fakat bendeki semptomları çoğunlukta olduğu gibi ateş, öksürük gibi değildi. Zaman zaman ağrılarım olduysa da daha çok kafam bulanıktı. Birini aramak için telefonu elime aldığımda kimi arayacağımı unutuyordum. İlacımı içip içmediğimi, yemeğe tuz koyup koymadığımı unutuyordum. Arkadaşımla hakkında uzun uzun konuştuğumuz konuyu hatırlamayıp aynı konuyu tekrar açıyordum. Çok da severek izlediğim bir dizim olduğunu unutup izleyecek yeni dizi arıyordum. Bir boşlukta yürüyor gibiydim. Sisli beyin durumu yaşıyordum.
Astrolojik açıdan da güncel (transit) kuzey ay düğümü (yükselen veya Güneş burcunuza göre) benimki gibi 6.evde olduğunda hastalanmak ihtimal dahilindedir. Bu dönemde otoimmün denilen tarzda, yani tam sebebi çok da anlaşılmayan hastalıklar veya vücut tepkileri de beklenebilir. Bu dönemde karşılaşılan hastalıkların semptomları da sık görülme biçimlerindeki gibi olmayabilir ve teşhis edilmesi zor olabilir. Tabii bu karışıklığın güncelde kuzey düğümün bulunduğu ve gelgitliliğiyle bilinen Mrigasira nakşatrasında olmasının da etkisi var.
Çok ilginç.. Benzer bişey yaşadım. 2002 de ateşim 38 üzeri ne çıktı ve bir yıl hiç inmedi..kesin bir teşhis konulamadı.. Sonra düzeldi.. Şimdi ise bir kaç aydır uykuya dalarken kalbimin durduğu hissiyle hemen uyanıyorum.. Henüz bir teşhis yok.. Ve 2002 temmuzda babamı kaybettim.. Yazınızı okuduğumda çok şaşırdım.. Sevgiler
YanıtlaSil