Bazı batı astrolojisi kaynakları Plüton'u hastalık/virüsle açıklarken Plüton'un Jüpiter'le kavuşumunu salgın etkisini çoğaltan bir durum olarak yorumluyor. Vedik mantığında ise bu tip dünya çapında 'arızalı' meselelerde Plüton ve Satürn gibi zorlayıcı gezegen etkileşimlerinin yanı sıra muhakkak Kuzey (Rahu) ve Güney Ay Düğümlerinin DE (Ketu) payı olmalıdır.
Nitekim Kasım 2019-Mayıs 2020 döneminde Rahu Ardra, Ketu da Mula yıldızlarında; her ikisi de yıkıcı durumdaydı. Geçmişte atom bombalarının patladığı, 11 Eylül'ün olduğu tarihler de Rahu/Ketu'nun Ardra/Mula yıldızlarında olduğu zamanlara denk düşmektedir. Buna dair yazımı okumak için tıklayınız.
5 Nisan Jüpiter-Plüton kavuşumunda Ardra ve Mula da aktifken Mayıs'tan itibaren Ardra etkisi ortadan kalktı. Trajedi manasına gelen Ardra artık geçerli değilken kökten değişim ve mesafe manasına gelen Mula ise Eylül sonuna kadar devam edecektir. Bu durumu sosyal mesafelerimizi Eylül sonuna dek koruyacağımız şeklinde yorumlayabiliriz.
5 Nisan'daki kavuşum vedik sistemde Oğlak burcunun ilk derecesinde ve Satürn ve Mars eşliğinde gerçekleşti. Jüpiter Oğlak'ta düşük durumdaydı ve Satürn ve Mars gibi iki zor gezegene karşı pek de kuvveti yoktu.
30 Haziran kavuşumu ise vedik sistemde Yay burcunun son derecesinde gerçekleşiyor. Jüpiter, Yay burcunda kendi burcunda kuvvetlidir. Hatta Yay'ın bu son derecelerinde Jüpiter, ekstra pozitif kuvvetlidir (vargottama). Üstelik ikili bu sefer Satürn'e de daha mesafeli kavuşacaktır. Yani 30 Haziran kavuşumu 5 Nisan'a göre daha çok umut ve şans vaat etmektedir.
Yeşim Arpat
0 yorum:
Yorum Gönder