Nakşatralar: Ardra, Svati ve Satabisha

Bir süredir aylık videolarımda da nakşatralardan bahsediyorum. Nakşatralar yıldız kümeleridir ve vedik astrolojinin bel kemiğidir. Her nakşatra 13 derece 20 dakikalık bir alanı kapsar. Bu da Ay'ın bir günde kat ettiği mesafedir. Yani Ay, her gün bir nakşatradan geçer. Bu manada her günün kendine has bir detayı vardır. Astrolojide genellikle burçlardan, yani 30 derecelik bir alandan bahsederiz. Oysa bir burçta eşit genişlikte olmasalar da 3 nakşatra vardır. Nakşatralar burca detay katar. Bu yüzden her burcun içinde farklı özellikler taşıyan kişiler/durumlar vardır. Yine bu yüzden mesela her Akrep, ya da her Ay burcu Akrep, ya da her yükselen Akrep birbirinin aynısı değildir. Akrep'e ait hangi nakşatrada olduğuna göre birbirlerinden oldukça ayrılırlar. 

Nakşatraların, yani yıldız kümelerinin her birini yöneten gezegenler veya noktalar vardır. Bu yazının devamında Kuzey Ay Düğümü (Rahu) etkisi altında olan nakşatralardan bahsedeceğim. Sonraki yazılarımda da diğer nakşatralardan bahsetmeye devam edeceğim. 

Rahunun egemenliğinde her biri farklı 3 nakşatra vardır. Bu üç nakşatra Batı sisteminde su burçlarının yaklaşık ilk yarısına tekabül eder. Rahu huzursuz, belirsiz, sınır tanımayan bir enerjidir. Kontrolü güçtür. Biraz da bu yüzden su gruplarının 'heyheylerinin' meşhur olduğunu sanıyorum. 


1) Ardra Nakşatrası: 

Lahiri vedik sisteminde İkizler burcu 6°40' ile 20°00' arasında; Batı sisteminde ise üzerine yaklaşık 24 derece eklediğinizde Yengeç burcunun yaklaşık ilk 14 derecesine tekabül eden yıldız kümesidir. Rahu'nun huzursuz tarafı bu nakşatrada daha belirgindir. 

Özellikle Ay'ı, yükseleni veya Güneş'i bu aralıktaki kişilerin baskın özellikleri şöyledir: 

Vedik sistemde bu aralık İkizler'e ait olduğu için, yöneticisi olan Merküryen özellikler taşır. Toplum içinde samimidir. Mizah yönü kuvvetlidir. Samimiyeti ve şakalarıyla popülerdir. Çok şey bilir. Öğrenmeye meraklıdır. Zekidir. Aynı anda birçok konuyla ilgilenebilir. Sık sık mekan ve konu değiştirmek ister. Adeta hem Merkür hem Rahu bir aradadır. 

Çok büyük sorunlarda derli toplu, mantıklı ve sakin kalabilirken ufak bir sorunla karşılaştığında zihni adeta bir girdaba girer ve duygusal olarak ıstırap çekmeye başlayabilir. Bu manada zaman zaman kişi için çevresindekiler 'zeki ama akılcı değil' gibi düşünebilir. 

Ardra'nın Hint mitolojisindeki tanrısı Rudra, yani fırtına tanrısıdır. Sembolü gözyaşıdır. Bu tıpkı bir bebeğin gözyaşı gibidir. Bir an ağlarken bir anda ağlaması kesilebilir ve genellikle sebebi de çok belirgin değildir. Bir diğer sembolü de fırtınadır. Aniden bastırır ve gider. 

İlerici bir mantığı vardır. Çürümüş eskileri yok etmesi ve yeni gelişmelere yer açması gerekir ve bütün değişimleri fırtınalar eşliğinde gerçekleşir. Yani yaşadığı değişimler ani, kısa ve yoğun bir etkiyle olur. Öngörülebilir değildir. 

Benzerleriyle (yani diğer Rahu grubu nakşatralarla) iyi geçinebilirler ama sabit ve sakin insanlar onları anlamakta zorlanabilir. 



2) Svati Nakşatrası: 

Lahiri vedik sisteminde Terazi burcu 6°40' ile 20°00' arasında; Batı sisteminde ise üzerine yaklaşık 24 derece eklediğinizde Akrep burcunun yaklaşık ilk 14 derecesine tekabül eden yıldız kümesidir. Rahu'nun belirsiz tarafı bu nakşatrada daha belirgindir. 

Özellikle Ay'ı, yükseleni veya Güneş'i bu aralıktaki kişilerin baskın özellikleri şöyledir: 

Vedik sistemde bu aralık Terazi'ye ait olduğu için, yöneticisi olan Venüs'ün özelliklerini taşır. Venüs, materyalist bir gezegendir ve bu kişiler için maddi getiriler çok önemlidir. Genellikle iş ve ticaret hayatındadırlar. Lüksü ve konforu severler. Venüs, uzlaşmacı da bir gezegendir. Bu yüzden Svati insanları zarif, diplomatik kişilerdir.  Bu derecelerde adeta hem Venüs hem Rahu bir aradadır. 

Venüs'ün ve Terazi'nin olayı 'denge' olduğu için Svati nakşatrasının Rahu etkisi dengeyi bozmamaya aşırı önem vermekten gelir. 'Aman ağzımızın tadı bozulmasın' mantığıyla mühim adımları atmaktan, mühim sözleri sarf etmekten kaçınabilir. Biraz 'tembel' olabilir veya işlerini devamlı erteleyebilirler. Çünkü 'bekle ve gör' mantığı, 'git ve hallet' mantığından baskındır. Bu yüzden bir türlü atılamayan adımlar, verilemeyen kararla dolu bir hayatları olabilir. Birçok tohum ekerler ama genellikle tohumun yeşerdiğini ve meyve verdiğini görecek kadar bekleyemeden başka bir tohumu ekmeye gitmişlerdir. 

Svati'nin Hint mitolojisindeki tanrısı Vayu, yani rüzgardır. Sembolü rüzgarda savrulan bir ottur ama biz buna yaprak diyelim. Rüzgar nereye, yaprak oraya. Bu yapıları yüzünden bir yerde köklenmeleri zordur ve zaman alır. Hayatlarindaki değişimler de hep esen rüzgarın yönüyle alakalıdır. Kendilerinin bir şeye karar verip hayata geçirmeleri zor olduğu için duruma göre pozisyon alırlar.  

Benzerleriyle (yani diğer Rahu grubu nakşatralarla) iyi geçinebilirler ama kararlı ve plancı insanlar onları anlamakta zorlanabilir. 


3) Satabisha Nakşatrası: 

Lahiri vedik sisteminde Kova burcu 6°40' ile 20°00' arasında; Batı sisteminde ise üzerine yaklaşık 24 derece eklediğinizde Balık burcunun yaklaşık ilk 14 derecesine tekabül eden yıldız kümesidir. Rahu'nun sınır tanımayan tarafı bu nakşatrada daha belirgindir.

Özellikle Ay'ı, yükseleni veya Güneş'i bu aralıktaki kişilerin baskın özellikleri şöyledir: 

Vedik sistemde bu aralık Kova'ya ait olduğu için, yöneticisi olan Satürn'ün özellikleri taşırlar. Bu derecelerde adeta hem Satürn hem Rahu bir aradadır. Satürn ve Rahu aykırı düşüren, sıra dışılaştıran enerjilerdir. Modern astrolojide Uranüs'ün de alanıdır. Satabishanın sembollerinden biri de çemberdir, sınırdır. Rahu enerjisi çemberi kırmak, sınırları yok etmek mantığıyla çalışır. Bu manada çok hümanisttir ama muhafazakar bir ortamda çok tepki görebilirler. 

Satürn, disiplin, iş, emek, gelenek gezegenidir. Satabisha insanları da bol emek verir ama emeğini sıra dışı, aykırı biçimlerde harcayabilir. 'Geleneksel' diye tabir ettiğimiz işleri ve durumları da reddedebilir. Elektrik, elektronik gibi yüksek teknoloji temelli işler yapan kişilerde satabisha etkisi yoğundur. Bu meslekler de iletişim, ulaşım gibi fiziksel sınırları ortadan kaldırdığı için satabishaya hastır. Sınır sevmedikleri için kendi işlerini yapmaya daha meyillidirler.  

Satabishanın Hint mitolojisindeki tanrısı Varuna, yani okyanus tanrısıdır. Sembollerinde Varuna'nın elinde bir küp / kova vardır. Bu küpün içinde şifa veren bir içecek vardır. Bu yüzden Satabisha derecelerinden doktorlar ve tedavi eden / terapi sağlayan meslek grupları mensupları sıklıkla görülür. Doktorluk geleneksel bir meslek de olsa bu derecelerde gezegenleri olan doktorların da geleneksel tıbba ait olmayan metotları vardır. 

Sınır tanımakta zorlandıkları için 'kralı gelse' bildiklerini ve sert sözlerini sakınmazlar. Düşünmeden ve sınırlarını gözetmeden boylarını aşan işlere ve durumlara da atılabilirler. Satabishalar benzerleriyle (yani diğer Rahu grubu nakşatralarla) iyi geçinebilirler ama geleneksel ve muhafazakar insanlar onları anlamakta zorlanabilir. 

--


Not : Tek bir astrolojik etkiden büyük çıkarımlar yapmamalısınız. Doğum haritasındaki her etki tek tek bir şeyler ifade etse de bütünde çok farklı bir manaya gelebilir.

Yeşim Arpat




Sonraki YazıSonraki Kayıt Önceki YazıÖnceki Kayıt Ana Sayfa

1 yorum:

  1. Emekleriniz için teşekkür ederiz Yeşim Hanım. Anlatma becerinizin pozitif anlamda çok güçlü olduğu kanısındayım.

    YanıtlaSil