Satürnlerinin 7. evde olduğunu öğrenen çok danışanım var. Asla evlenemeyeceklerinden ürküp bunu bir de benimle tartışmak isterler. Sıklıkla karşılaştığım bu durumu buraya da yazayım istedim.

7. ev, evliliğin, eşin, uzun süreli ilişkilerin, imza atılmış ortaklıkların ve açık düşmanların evidir. 1. Ev ‘ben’ iken tam karşısında yer alan 7. Ev, ‘sen’dir. Bu nedenle bazen kapsamını genişleterek ilişki içinde olduğunuz, siz olmayan herkestir, de diyebiliriz. Değerlendirdiğimiz duruma göre bu kapsam değişebilir.

Satürn’ün doğum haritasındaki yeri çeşitli sonuçlar doğurur. Ama bu sadece doğum haritasındaki ev konumuyla açıklanamaz. Satürn’ün burcu, yükselmiş/alçalmışlığı ve diğer gezegenlerle açıları da değerlendirilmelidir.  Böyle yüzlerce ihtimal varken yine de basitlik adına sadece Satürn’ün 7. Evdeki konumunu yorumlayacağım.

7. Evdeki Satürn, çiftlerden birini diğerine karşı sorumluluk sahibi yapar:

7. evdeki Satürn ‘sen’e karşı, yani başkalarına karşı oldukça yüksek sorumluluk hisseder. Kişinin eşi ‘çocuk’ gibidir ve kişi, eşine karşı sorumlu bir anne/baba gibi yaklaşarak yaşar.
Ya da buradaki Satürn eşi de temsil edebilir. O zaman bu Satürn, yaşça/akılca büyük, adeta bir anne/baba gibi sizin sorumluluğunuzu üstlenen bir eş getirir.
Yani çiftlerden biri muhakkak anne/baba, diğeri ise ‘çocuk’ rolündedir.

7. Evdeki Satürn, evlilik konusunda gecikmeleri gösterir:

7. evdeki Satürn sebebiyle ilk Satürn Dönüşü’nden evvel evliliğe, hatta uzun süreli ilişkiye dahi pek rastlanmaz. Bu dönüş de 28-32 yaşlar arasında gerçekleşir. Kişinin fazla gönül ilişkisi olmamıştır ve hayatında ilişkilerden daha önemli bulduğu şeylere odaklanmıştır.  Kişi, ilişkileri çok ciddiye alır ve beraber olduğu kişiye sadıktır.

7. Evdeki Satürn, evlilik konusunda korku ve endişeleri gösterir:

Satürn’ün olduğu yerde ‘endişe’ vardır. 7. evdeki Satürn yerleşimi, bir partnerle derinden bir bağ kurma ve bir ömür geçirme konusunda korku ve endişelere sebep olabilir. Kişi, bağlanma korkusu, birine bağımlı olma endişesi yaşayabilir.

Kişi bazen uzun süren yalnızlığından bıkıp kendisine acı verebilecek bir evliliğe de çekilebilir. İçinde bir yerde aslında evlilikte mutluluğu bulamayacağına da inanır.

Her şey başta harikayken bir süre sonra evlilikten memnuniyetsizlik başlayabilir. Boşanılsa bile bunun sebebi aslında dışardan göründüğü gibi ‘sonradan değişen’ ya da pişman olunan eş değildir. Bu kişiler için doğru insan doğum haritasında güçlü bir Satürn’e sahip bir kişidir. Ancak bu kişi 7. Evde Satürn’ü bulunan partnerinin yalnızlığını ve bağlanma korkusunu anlayabilir. 

yesimarpat@gmail.com



Bu gece Pluto, uzun zamandır rastlanmayan en kaotik astrolojik gündemin orta yerinde gerilemeye başlıyor. Gerileyerek zaten gündemin, yani 23 Nisan 2014 Büyük Karesi’nin bir parçası da olacak.  Bu Büyük Kare içindeki Plüto, sosyal kargaşalara ve sürpriz değişimlere şiddet ve yıkım bazlı tepkilerin ihtimalini artırır.

Mars ve Satürn de bu anlarda geri hareketlidir. Mars geri hareketiyle, Corvus takımyıldızıyla kavuşumda terör ve şiddeti artırır. Satürn de geri hareketiyle 22 derece Akrep’teki Unukalhai sabit yıldızıyla kavuşumda zehirli bir yılan gibidir. Bu ikiliyle beraber gerileyecek olan Plüto, bizi kontrolümüz dışındaki olayların içine çeker.

Beş ay sürecek olan Plüto gerilemesi, 23 Nisan Büyük Karesi yüzünden ilk haftalarda oldukça gerilimli olur. Tünelin ucundaki ışığı Plüto’nun doğru hareketine başlayacağı 23 Eylül’de göreceğiz. O günlerde Jüpiter’le üçgen açı yapacak olan Uranüs bize hem kısmetli hem de özgürlükçü gelecek.

Bunca negatifin içinde iki pozitif şey var. Plüto geriler gerilemez Ay Tutulması olacak. Bu tutulma, Arcturus isimli şanslı bir yıldızın üzerinde gerçekleşecek. Bu kaosun içinde anne gibi şefkatli ama oldukça da güçlü bir kadın tarafından yönlendirileceğiz. Plüto gerilerken Ascella yıldızı ile kavuşacak. Bu da iyi şanslar ve sonunda mutluluklar vaat eder.

Plüto gerilerken karanlık tarafımız ortaya çıkar. Karakterimizin sevmediğimiz ‘çirkin’ yanlarına odaklanmamız gerekebilir. Çünkü Plüto, güç ve ihtiras arar. Güç ve ihtiraslar ise genelde mutlu ve huzurlu ortamlara ait değildir. İşte Plüto gerilerken kendimize dürüst olup para, güç ve itibar konularındaki ihtiraslarımızın ardındaki gerçek motivasyonları aramalıyız. Örneğin diyet ve spor yapıyorsunuz. İncelmek istiyorsunuz. Bunu gerçekten sağlıklı bir hayat adına mı yapıyorsunuz yoksa eski sevgiliniz sizi gördüğünde pişman olsun diye mi? Ya da mesela işyerindeki terfi isteğinizin altında yatan sebep sadece arkadaşlarınızdan ilerde olma isteği olabilir mi? Size zamanında pek de güvenmeyen ailenize bir ders mi vereceğinizi sanıyorsunuz?

İşte bu beş aylık gerileme döneminde kendimizde hoşumuza gitmeyen yönleri fark edip bunların üzerinde düşündüğümüzde Plüto’nun gerçek rolüne, bizi dönüştürmesine fırsat verebiliriz. Bunları fark etmeden yaşamak bizi normalden daha fazla güç peşinde koşan, kötücül biri yapabilir.

2014’tekine benzer bir Büyük Kare’yi daha evvel 1934 yılında yaşamıştık. O yıl Hitler iktidara gelmiş, Estonya, Bolivya ve Bulgaristan’da ihtilal olmuş, Fransa’da ihtilal girişimi krizlerle bitmiş, Avusturya’da ve İspanya’da iç savaş çıkmış, Japonya Mançurya’yı işgal etmiş, Japonya’daki hortum ve fırtınalarda binlerce kişi ölmüş, Yugoslav kralı ve Fransız dışişleri bakanı süikaste uğramış, Türkiye’de ise Tokat’ta ve Kayseri’de büyük sel felaketleri olmuş, Trakya Olayları’nda 15 bin Musevi vatandaşımız ülkeyi terk etmişti. 

2014'teki gerileme ise Türkiye’nin işbirliği içinde olduğu kurum ve ülkelerle arasındaki gerilime işaret ediyor. Komşu ülkelerle ya da işbirliği içinde olduğumuz ülkelerle ilişkilerimizin ardındaki gerçek motivasyonları anlayıp bunların içindeki yıkıcı hırsları eledikten sonra tekrar değerlendirmekte fayda var.


Sonraki YazıDaha Yeni Kayıtlar Önceki YazıÖnceki Kayıtlar Ana Sayfa